Sunday 18 March 2012

Canım..

Günler akıp giderken, ben günlerin içinden geçiyorum... Son bir ayda yaptigim iş seyahatlerini uc uca baglasan Amerikaya varirim.. Konu iş olunca, Mehmet bey, Ahmet bey, Ayla hanımlarla karşı karşıya kalıyorum. Hepsi çok maskeli geliyor.  Yolun yorgunluğu, işin stresi, eve gelip, bir gün sonranin koşturmacasıydı derken seni unuttuğumu sanıyorsan yanılıyorsun sevgili... Sanirim kendimi unuttum şu ara... Koşturmacam iş gibi görünse de, aslında unutmak, unutmak istiyorum... Hani orta yaşın verdiği bir " ah gençlik" durumu var ya, ben de de bir iç savaş var aslında..nelerden geçtim, neler benden vazgeçti, kimler vardı, kimler gitti falan gibi absurd şeylere takılıp, hiç bir şeye sahip olmadığımı hissettiğim hayatın güvensiz bir zeminindeyim sanki.... Bu yüzden çok çalışarak yer ayağımın altından kayarken koşuyorum aslında....
ve ah gençlik dediğimz o anlardaki gibi, yenilenmek yeni olmak, hafızasız olmak istediğim oluyor..Bu biriktirdiklerimi nereye saklayacağım tüm ömür...Nasil bir şey bu beyin, bu kalp...

Aşk,
zorlu kışlar bitti.. Bahar geliyor... Ondandır bugun yazabilmem... Biliyor musun, herkes sevmeye ve sevgiye aç aslında.. oyle zor ki, coluk cocuk, ev hali, gecim derdiyle ugrasmak... gözlerinde ışığı sönmüş binlerce adam, binlerce kadın görüyorum. Göbekler yağlanmış, yüz lekelenmiş, bitap, yorgun savaşçılar..Kimse kimsenin sırtını okşayıp, burdayım ve seni seviyorum her zaman, her şekilde demiyor. Öyle başlayan ilişkileri şimdi sanki hepsinin donuk, ölük bir rutine dönmüş, iç kararmasından hallice...yer yer lanet hatta.... Umudunu yitirenler yaşlaniyor sanki... Umudu yoktan var edenler sanki daha bir genç...

ben genç hissediyorum kendimi... Kimse yaşımı doğru tahmin edemiyor...Diyorum ki, seni bekleyişimden bu... Sonra sırtımda elin, gözlerimde gözlerin, yeşil bir ormanda bir pazar sabahı yürüyüş yapıyoruz... Ben yüreğim dopdolu, gözlerim mutluluktan parıl parıl, Tanrıya şükrediyorum.." biliyorum, işte bu, teşekkürler, bunca beklediğime öyle değdi ki"... elini daha sıkı tutuyorum o an...
İşte o an, herşeyi unutuyorum..Hayat mı? aksın.. dünya mı? dönsün... Senin yanındayım ya, gerisi önemli değil...

artık gelsen...artık gelsen n'olur...

No comments:

Post a Comment