Monday, 9 January 2012

15 / Birşeyi Çok isteme!

Yüzümden boynuma alerji oldum. Beni alerji eden her ne ise, iyi sarsaladı. Kaşın, kızar dur. 3 gün rapor verdi doktor... Yoksa tüm vucuduma yayilirmiş. Krem yanında, bir ilaç verdi tüm gün uyuduk Bozie ile...
Seni düsünemedik sanma... uykumuzda, rüyamizda, bizimleydin...

Gecen gün bir arkadaşım, birşeyi çok istemeyeceksin diye bir konuşma yaptı genel... Neden? dedim. Çünkü çok istedigin zaman o enerjiyi itermişsin. En güzel şeyler, hiçbirşey istemezken önüne geleni yaşarken olanmış. Düşündüm. Gerçekten biraz öyleydi. Almanya'da üniversite yıllarımı... Hiç birşeyi takmadan, günü yaşayan bir hippie idim.. Ne güzel şeyler yapmıştım. Tüm Avrupayı dolaşmış, harika adamlarla tanışmış. Yazdığım hikayelerim, bir kitapta yayınlanmıştı. Hatta bir sergiye katılmıştı resimlerim... Sonra hep mutluydum, tasasizdim.. Gençlikmiydi bu, yoksa başka birşey mi emin olamadim.

Sonra seni düşündüm. Çok istiyorum yada bekliyorum ya gelmeni... Korktum. Bunu çok isterken uzaklaştırıyor muydum ben seni? Düşündüm. Bir matematiğe oturttum içimde.

Şimdi hayati olduğu gibi yaşarken, iyi yaşamaya ve anın tadını çıkarmaya karar verdim öncelikle. Eski yürüyüş ekibine bir mali atılacak, yagliboya için boş tablo alınacak. Her akşam düzenli yemek yenilecek. Her gün 10 dakika dans edilecek. Ayna karşında gülümseme ve kahkaha pratikleri yapılacak. Üzerimdeki yükler silkelenip,  ayıklanacak. Bazen deli rolu yapılacak ve olanı, geleni yaşamaya o anın içinde mutlu olmaya çalışılanacak.

Peki sen? Seni istemeye- beklemeye devam edecek miyim?
Evet. Bu cümle içinde böyle özetlenebilir.
Sonra düşününce zaten benimle olan bir Adam var, onunla yaşıyorum ben aklımda, hayalimde, yüreğimde. Sahip olmadığım birşey değil ki o, isteyeyim. Sanki bir süreliğine tatile çıkmışsın gibi dönmeni bekliyorum ben sadece....



Hayata devam...
Sırtımı kaşır mısın?

No comments:

Post a Comment