Friday 6 January 2012

çok / özledim bugün...

Gece, dışarda deli bir rüzgar var. Bozie niyeyse huysuz bu gece... Belki bende huysuzum sanki biraz. Rüzgarın bize her seslenişinde irkiliyoruz. Sana bu yazıyı yazdıktan sonra sarmaş dolaş uyuyacağız ve huysuzluğu uykuya akıtacağız.Yerine huzur dolacak her nefeste.

Bu gece iş çıkışı artık bulluşmayı red edemeyeceğim bir grupla dışarda yemek yedik. Aralarında iyi arkadaşlarımin yanı sıra, uzun yıllardır görmediklerimde vardı. Herkes eşiyle, sevgilisiyle gelmişti. Biz bir grup sap, inci tanesi gibi dizildik masanın bir ucuna. Hiç birimiz potansiyel sevgili olma durumundan yanyana değildik, denk düştü. Yemekler yendi, içkiler içildi.Sohbet koyulaştı. Herşey tatlı ve keyifliydi. Ara ara sohbetten koptugum, içime baktığım oldu. Gülüyor eğleniyorduk. Fakat ben her kahkahamda, yanımda oturan arkadaşlarımdan birinin üzerine devrilerek gülüyordum. Gerçi hepimiz öyleydik. Sonra yanımdaki 20 yıllık çocukluk arkadaşım hoş birşey anlattığında sırtına dokunarak onaylıyordum onu... Kendime baktım.Öylesine dayanmak, paylaşmak, sevgiyle dokunma ihtiyacim vardı ki.. Bunu gördüm kendimde. Ellerimi geri cektim, gülerken yanlara savrulmamaya çalıştım. Yanlış anlaşılmamak için biraz, biraz da her yalniz insanın bunu nasıl başarabildiğini düşündüm. Bu bir başarımıydı. İçinde esen eksik bir rüzgar vardı ve savruluyordum. Sevgi her şekilde iyi geliyordu sana. Arkadaşlarını seviyordum, aileni, candı onlar sana... Ama bu başka birşeydi. Her kahkahada gülüşte yanımdaki arkadaşıma dayanıyordum. Paylaşmak için belki, belki katmak için onu da kahkahanın içine... Bilmiyorum. İşte o an seni özledim yine. Varlığını... Daha tanışmadan özledim seni çok. O kadar zor ki, elini ayagini nereye koyacagini bilememek, o kadar zor ki tek, tekil, kendinle yetinmek. O kadar zor ki, seni bu kadar severken, al bu senin sevgin diyip sarılıp öpememek...

Bugun biraz huysuzum. Koşarak eve geldim. Bozie'yi özledim. Sarıldık öpüştük bir sürü. Anlıyor beni sanki. Güzel zamanlarımız olsun Sevgili.  Ben beklerim.


Mutlu, huzurlu rüyalar Canım benim...


ve ben yemek yedigimiz yerde bunlari düsünürken, su parca fonda caliyordu, içime işledi. ( http://fizy.org/#s/20rlfe )

No comments:

Post a Comment