Wednesday 21 December 2011

01 / Merhaba



Şimdi sen, hangi coğrafyada- ne yapıyorsun bilmeden yazıyorum bunları. Niye yazdığım çok açık. İçimden sürekli sana seslenişlerimi oturup yazmak istedim.


Geçenlerde biri iş arıyormuş, bir blog yapmış. Tabi yazdıkça iş ona gelmiş. Neden olmasın?
.

Şimdi bende sana yazıyorum. Zor bir ilişkiyi bitirdim. Zorluğu yaşadığım süreçten dolayı değildi. Uzun bir süreydi. Birbirini beslemeyen, gözümüzün içine bakmayı unuttuğum bir ilişkiydi biten. İçimde ilişki kavramları hep yer değiştirdi. İlişki dediğin buydu ve katlanılabilirdi. Ya da aşkın varlığı bir yalandı bazen. Evlenip, çoluk çocuğa karışır, rahat bir nefes alır, kendi cehennemimizde güvenli duvarlar oluştururduk dışarıdaki tehlikeye. Prangaları vurulmuş iki insan, içeride mutsuz da olsa, özgürlüğün ona neler sunabileceği sonsuz bir olasılıktı. Bu yüzden bir çok ilişki -evlilik mutsuz mutsuz devam etmez miydi? İlişki istikrardı, çocukla taçlanınca daha bir istikrar. Kimse "mutlu musun" diye sormaz, olanı yaşadığına ve onunla öyle mutlu olduğunu kanıksardı. 3 oğün yemek yapılır, eşleşir, derdi, sorumluluğu paylaşır ama arada özeni, şefkati ve bir sürü şeyi de kaybederdin. Geriye dönüp baktığında "ben bu adama nasıl aşık oldum" diye sorduğunda, acemice yanıtlar alır, gençliğine, olabilecekleri görememediğine verirdin. Suçlu yoktu. Sadece değişirdiniz ikinizde. Değişim iki uca olduğu sürece, yollar beraber yürünmez olur, ikili bir yalnızlığa dönerdi.

Benimki böyleydi. Geriye döndüğümde yaşadığımdan hiç pişman olmadan, sevgiyle bıraktım arkada herşeyi... Sevgiyle bırakamazsam içimde öfkeler taşırsam, seni sevmeye yer açamam diye bıraktım.


Bıraktığımda da kalbimde SEN vardin. Çünkü aslında vazgeçişimde, neyi istediğimi ve beklediğimi çok iyi bilerek adımımı atmıştım. O sendin. İçimde aşka, beraberliğin besleyici gücüne inancım yitmeden, daha da çoğalarak ayrıldım. O güç olmasa burada olamazdım. O güç senin bir yerlerde yaşadığına ve karşılaşacağımıza ve benim tüm bunların nedenini o an anlayacağıma dair çok güçlü bir histi. Hala çok güçlü...
.
Seni yazmasam, seni içimde yaşatsam da olurdu. Ne gerek var bir blog edinmeye. Ama var oldu. Sana yazmak beni rahatlatacak. Kendi kendime konuşmayacağım seninle. Bazen yokluğuna inansam da, bazen pişmanlıklar, korkular yaşasamda tekrar içimde güçle dirilişini buradan da göreceğim.

Aşk var sanırım. yoksa nasıl bunca kötü günden sonra, güçlü bir his dağılabilir yüreğime. adım attırır, ayakta tutar, varlığından emin olduğum bir gülümseme yayılır.

Şimdi yazacağım... Herşeyi yazacağım... Her gün yazacağım...
Sen bilmesen de, bildiğini bilerek yazacağım...
Yolumun sana doğru olmadığını biliyorum.
Zaten seninle olduğumu ve karşılaştığımızda hatırlayacağımı biliyorum.


Herkesin inancının yerlerde olduğunu biliyorum. Geçim derdi, iş, keyifsiz anlar yaşıyor herkes.. Bitenleri yerine koymak, kaybedilenleri kazanmak için koşturuyoruz. Ben nasılım? çoğu şeyi tüketmiş, sıfırlamış onlardan da zor bir dönem yaşıyorum. Ama en gerçek inancım sensin. Varlığını kendi adım kadar biliyorum. Bu yüzden sana doğru ilerken zaman, ben bu hayata bir çeki düzen vermiş olacağım bu arada... Onları da yazacağım...,
.
Sen var ol yüreğimde... ben zamanın kollarında sana doğru geliyorum aslında....

.

No comments:

Post a Comment